Kalp Sağlığı Haftası’nda uzmandan uyarı

“`html

İSTANBUL (İGFA) – Kalp sağlığı açısından en riskli faktörler arasında yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve sigara kullanımı yer alıyor. DoktorTakvimi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Atila İyisoy, “Yetişkinlerin yaklaşık yarısında bu üç risk faktöründen en az biri mevcuttur. Bunun yanı sıra yaş, cinsiyet ve genetik gibi değiştiremeyeceğimiz unsurlar da kalp hastalığı riskini artırmaktadır; özellikle erkekler için 45 yaş ve kadınlar için menopoz sonrası 55 yaş ciddi bir risk faktörüdür” diye açıkladı.

Değiştirilebilir risk faktörlerine odaklanmanın önemine değinen İyisoy, yüksek tansiyon, diabetes, kötü beslenme, obezite ve hareketsizliğin koroner arter hastalığına zemin hazırladığını belirtti. “Özellikle diyabet hastalarının kalp hastalığı riski önemli ölçüde artırmaktadır; sigara ise hem aktif hem de pasif içicilik yoluyla kalp sağlığını tehdit ediyor. Modern yaşam tarzı bu açıdan en büyük risk unsurudur. Sağlıklı beslenme, düzenli fiziksel aktivite ve yıllık sağlık kontrolleri, kalp sağlığını korumanın en etkili yollarıdır” dedi.

Kalbi besleyen koroner damarların tıkanması sonucu oluşan koroner arter hastalığı (KAH) hakkında bilgi veren Prof. Dr. Atila İyisoy, “KAH gelişen bireylerde anjina olarak adlandırılan göğüs ağrıları gözlemlenir. Bu ağrılar, göğüste ağırlık hissi, dolgunluk veya baskı şeklinde olabilir. Bazı bireylerde bu ağrılar, sanki bir yük varmış gibi bir hissiyat yaratabilir ve genellikle göğsün merkezine veya sol tarafına yayılır. Şiddetli durumlarda, bu ağrılar nefes darlığı ile birleşebilir” şeklinde konuştu.

Özellikle yaşlı bireyler ve diyabet hastalarında, göğüs ağrısı dışında nefes darlığı ve halsizlik gibi belirtiler de görülebilir. Kalp krizi durumunda ise baskı ve ezici tarzda ağrı, kollar, çene ve boyunun yanı sıra dişlere kadar yayılabilir. Bu belirtilere soğuk terleme, halsizlik ve bulantı eklenirse, acilen tıbbi yardım alınması gerektiğinin altını çizdi.

TÜRKİYE’DE KARDİYOVASKÜLER ÖLÜMLER YÜKSEK

Prof. Dr. Atila İyisoy, dünya genelinde bir numaralı ölüm sebebi olan bulaşıcı olmayan hastalıklar arasında kalp hastalıklarının zirvede olduğunu belirtti. “Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, bu tür hastalıklara bağlı ölümler 2012 yılında 38 milyon iken, 2030 yılında 52 milyona ulaşması bekleniyor. Türkiye’de yapılan araştırmalar, koroner kalp hastalığının erkeklerde %3,8, kadınlarda ise %2,3 oranında olduğunu ortaya koymuştur. Türkiye’deki kardiyovasküler ölüm oranları, birçok Avrupa ülkesinin üzerinde seyretmektedir” dedi.

EN ETKİLİ EGZERSİZLER YÜZME VE YÜRÜYÜŞTÜR

Kardiyovasküler hastalıkların önlenmesinin mümkün olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Atila İyisoy, “Yetişkinler, kendilerini tanımalı ve Vücut Kitle İndekslerini hesaplamalıdır. Aşırı kilolu olanlar, bu durumu aşmak için beslenme uzmanlarından yardım almalıdır. Tansiyon ve kolesterol değerlerinin düzenli olarak kontrol edilmesi ve normal seviyelerin üstünde ise uzman bir doktorla iletişime geçilmesi gerekmektedir. Ayrıca sigara içenler, bu alışkanlıkları bırakmak için gereken adımları atmalı ve hareketsizlikten uzaklaşarak haftada en az üç gün egzersiz yapmalıdır. Yüzme ve yürüyüş en faydalı egzersizlerdir; ideal süre ise 45 dakikadır” açıklamasını yaptı.

YÜKSEK TANSİYONUN RİSKLERİ

Yüksek tansiyonun etkili bir biçimde kontrol altına alınmadığında dolaylı olarak kalp yetmezliğine neden olabileceğini belirten Prof. Dr. Atila İyisoy, “Tedavi edilmeyen yüksek tansiyon, inme, koroner arter hastalığı ve aort anevrizması gibi sorunlara yol açabilmektedir. Bu risklerden kaçınmak için tansiyon düzeylerini normal seviyelerde tutmak son derece kritiktir. Tuz alımını azaltmak, dengeli bir diyet uygulamak ve düzenli fiziksel aktivitelere yönelmek bu açıdan elzemdir” dedi.

GENETİK FAKTÖRLERİN ETKİSİ

Kalp damar hastalıklarına genetik yatkınlığın sağlık üzerinde büyük etkisi olduğunu belirten Prof. Dr. Atila İyisoy, “Ailede 50 yaş altı bireylerde kalp hastalığı öyküsü var ise, bu durum koroner arter hastalığı riskini artırır. 55 yaş altındaki erkek kardeşler veya 65 yaş altındaki kız kardeşler, KAH için önemli risk faktörleri oluşturur” şeklinde konuştu.

KORONER ARTER HASTALIKLARINDA TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Kah tedavisinde yaşam tarzını değiştirmek büyük önem taşımaktadır. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, sigara kullanımını bırakma ve yeterli uyku almak bu süreçte kritik rol oynamaktadır. İlaç tedavileri de duruma göre gereken bir eklemeye dönüşmektedir. İleri durumlarda, cerrahi müdahale gerekebilir; bu aşamada koroner anjiyoplasti gibi yöntemler ile tıkanmış damarlar açılmakta ve kan akışı yeniden sağlanmaktadır” açıklamasında bulundu.

STRESİN KALP ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Stresin bedenimiz üzerindeki olumsuz etkileri konusunda bilgi veren Prof. Dr. Atila İyisoy, “Kronik stres vücuttaki iltihap seviyelerini yükselterek, koroner arter hastalıklarının gelişmesine yol açabiliyor. Yüksek adrenalin seviyeleri tansiyonu artırırken, stres altında olan kişiler sağlıksız yaşam tarzına yönelebilirler. Bu durum, kötü beslenme, aşırı alkol ve sigara tüketimini beraberinde getirebilir ve sonucu olarak kalp sağlığına zarar verebilir” dedi.

“`

Related Posts

Tıbbî kenevir teklifi yasalaştı: Hangi ürünlerde kullanılacak, nerelerde satılacak?

Tıbbî kenevir teklifi yasalaştı: Hangi ürünlerde kullanılacak, nerelerde satılacak?

Ne avokado ne de kayısı: Bağırsak için en iyi meyve açıklandı

Uzmanlar, sağlıklı bir sindirim sistemi için günlük 25 ila 38 gram lif tüketilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Ancak bu miktara ulaşabilenlerin oranı oldukça düşük. Yapılan değerlendirmelere göre, erkeklerin sadece %3’ü, kadınların ise yaklaşık %10’u önerilen lif miktarını günlük olarak karşılayabiliyor.

Ayakların kokmasına neden olan hata bulundu: Sadece ter değil

Toplu taşıma araçlarında, ofislerde, hatta misafirlikte… Bazen bir çift ayakkabının içinden çıkan koku, en samimi ortamları bile sessizce dağıtabilir. Ayak kokusu, birçok insanın yaşadığı ama çoğu zaman konuşmaktan kaçındığı bir problem. Peki bu rahatsız edici durumun arkasındaki asıl neden ne? Uzmanlar yıllardır tartışılan bu sorunun en büyük sebebini nihayet net bir şekilde açıkladı.

Dermatoloji Uzmanı Nazmi Geyik: Güneşten kontrollü ve bilinçli şekilde yararlanmak önemli

Dermatoloji Uzmanı Nazmi Geyik: Güneşten kontrollü ve bilinçli şekilde yararlanmak önemli

“Yangınlarda Solunum Şikayetleri 3 Katına Çıkıyor”

Yangınlarda solunum şikayetleri 3 katına çıkıyor. Uzmanlar yangın sonrası solunum şikayetlerinin arttığına dikkat çekerek alınması gereken önlemleri anlattı. 

Bel fıtığı sanıp doktora gitti, skolyoz olduğunu öğrendi! ‘Erken tanı en güçlü silah’

Şarkıları ve enerjisiyle geniş kitlelerin sevgisini kazanan genç şarkıcı Melis Fis, yoğun konser temposu nedeniyle yaşadığı bel ağrıları sonrası doktora başvurdu. Bel fıtığı şüphesiyle gittiği muayenede, o güne dek sadece adını duyduğu bir rahatsızlığın kendi kapısını çaldığını öğrendi. Skolyoz tanısı alan ve “Skolyoz sadece bir duruş değil, farkındalık meselesi: Farkında ol, destek ol!” diyen Melis Fis, Skolyoz Farkındalık Etkinliği’ne hem şarkılarıyla renk kattı hem de özellikle gençlerde sık karşılaşılan skolyoza yönelik kendi hikayesini içtenlikle anlattı.